İzmir şehitleri için tören
Yayınlanma Tarihi: 06.01.2017 16:13 | Değiştirme Tarihi: 06.01.2017 16:13
İzmir Adliyesi önündeki saldırıda şehit olan polis memuru Fethi Sekin ve adliye çalışanı Musa Can için adliyede tören düzenlendi. 




































































Fotoğraflar: Anadolu Ajansı

Şehit Can'ın yakınlarının feryatları yürekleri dağladı. Şehit polis için bir tören de valilik önünde yapıldı. Her iki törene de katılan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, terörle mücadelede kararlılık mesajı verdi.

İzmir'de, dünkü terör saldırısında şehit olan ve daha büyük bir facianın önüne geçen polis memuru Fethi Sekin (43) ile adliye çalışanı Musa Can için tören düzenlendi. Şehit polis Fethi Sekin için bir tören de İzmir Valiliği önünde yapıldı.

İzmir Adliyesi'nin protokol girişinde düzenlenen törene, şehitlerin ailesi ve yakınları, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Adalet Bakanı Müsteşarı Kenan İpek, HSYK Başkan Vekili Mehmet Yılmaz, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar, AK Parti, CHP ve MHP İzmir milletvekilleri, İzmir Valisi Erol Ayyıldız, Ege Ordusu ve Garnizon Komutanı Orgeneral Abdullah Recep, İl Emniyet Müdürü Hüseyin Aşkın, yargı mensupları, adliye çalışanları, avukatlar ve çok sayıda kişi katıldı.

Türk bayrağına sarılı naaşlar, alkışlar eşliğinde tören alanına getirilirken Musa Can'ın yakınları fenalık geçirdi.

Can'ın eşi Mecburiye, kızları Başak, Emine ve oğlu Emrah Türk bayrağına sarılı naaşa sarıldı. Musa Can'ın kızı Emine, "Baba seni böyle mi görecektim?" dedi.

Şehitler için saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu. Şehitlerin özgeçmişinin okunduğu törene katılanlar, "Şehitler ölmez vatan bölünmez" sloganı attı.

İzmir Müftüsü Ramazan Muslu'nun şehitler için yaptığı duanın ardından Türk bayrağına sarılı naaşlar cenaze araçlarına konuldu.

Törende konuşan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, ülkeye, adliyeye ve emniyete canları pahasına hizmet veren iki değerli evladı bugün hakka uğurladıklarını, onların şehitlik mertebesine yükseldiğini ifade etti.

Bakan Bozdağ, "Rabbim rahmetiyle muamele etsin, mekanları cennet olsun. Onlar şehitler. İnancımıza göre şehitler diridir ancak biz onların diriliğini bilemeyiz, Rabbim bilir. Rabbim onların şefaatinden bizleri ahirette mahrum etmesin. Ailelerine başsağlığı ve sabır diliyorum. Ateş düştüğü yeri yakar, bunu biliyorum ama onlar, ülkeleri için, vatanları, milletleri için şehit oldular" dedi.

Bu saldırının sadece İzmir Adalet Sarayı'na, burada görev yapan hakimlere, savcılar ve adli personele veya onları koruyan polise ve İzmirlilere değil tüm Türkiye'ye yönelik bir saldırı olduğuna işaret eden Bakan Bozdağ, Türk milletinin birlik ve beraberliğinin hedef alındığına dikkat çekti.

Bakan Bozdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu saldırı aynı zamanda Türk milletinin birliğine, beraberliğine, kardeşlik hukukuna yönelik bir saldırıdır. Bu saldırı, Türkiye'nin terörle mücadelesine asla zarar vermeyecektir. Türkiye bundan sonra da bugüne kadar olduğu gibi terörle en etkin şekilde mücadele etmeye devam edecektir.

Terörün sonunu getirene kadar, teröristlerin sonunu getirene kadar, terör örgütlerini bitirene kadar Türkiye'nin terörle mücadelesi etkin bir şekilde sürecektir. Bu saldırıları yapanlar, yaptıranlar ve onları kullanan arkasındaki karanlık güçler, eğer 'bunları yaparsak Türkiye'nin terörle mücadelesi zaafa uğrar, Türkiye bizim dediğimiz çizgiye gelir' hesabı yapıyorlarsa boşuna aldanıyorlar. Türkiye, bin yıldır bu topraklarda, binlerce yıl yine bu topraklarda var olmak, güçlü olmak, hür ve bağımsız olmak, huzur ve bağımsızlık içinde yaşamak için mücadelesine devam edecektir."

Bozdağ, terör saldırısında şehit olan polis memuru Fethi Sekin ve adliye çalışanı Musa Can'ın cenaze törenine katıldıktan sonra İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına geçti.

İzmir Adliyesi çıkışında gazetecilere açıklama yapan Bakan Bozdağ, "Dün saat 16.00 sıralarında Bayraklı Adliyesi hizmet binası C blok giriş kapısında bulunan polis noktası önünde, bir Broadway marka aracın patlatılması ve sonunda bu teröristin takibi ve diğer bir noktada indirilen teröristin tespiti üzerine başlayan çatışma sırasında bir polisimiz, bir adliye çalışanımız şehit oldu. Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. 9 yaralımız var, onlara da şifalar diliyorum" diye konuştu.

Bakan Bozdağ, şehitlerin yakınlarına, emniyet, adliye teşkilatlarına ve çalışanlarına, başsağlığı ve sabır dileyerek, 2 teröristin, kahraman güvenlik güçlerinin mücadelesi sonucu ölü ele geçirildiğini vurguladı.

Şehit polis memuru Fethi Sekin'in çok büyük bir kahramanlık örneği gösterdiğini anlatan Bozdağ, "Şehidimiz, kendisini feda ederek pek çok kişinin şehit olmasına ve yaralanmasına yol açacak büyük bir felaketin önüne geçti" diye konuştu.

Milletin, bu kişilere şükran borçlu olduğunu, polisin, askerin, güvenlik güçlerinin teröristlerle kahramanca mücadelesinin bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da devam edeceğini ifade eden Bozdağ, şöyle konuştu:

"Bu menfur terör saldırısı her ne kadar İzmir Adalet Sarayı etrafında ve adalet sarayına dönük olarak gerçekleştilmiş olsa da bu saldırı bütün Türkiye'ye karşı, Türk milletine karşı ve sadece İzmir'e değil 81 ilimize karşı yapılmış bir terör saldırısıdır. Terör saldırıları, ülkemizin huzurunu, milletimizin birliğini ve barış içerisinde yaşamasını, kardeşlik hukukunu asla yok edemeyecektir. Bu terör saldırılarını yapanlar, yaptıranlar ve onlara bu taşeronluk görevini veren kirli ve karanlık güçler çok iyi bilmelidir ki Türkiye'yi ve Türk milletini terörle etkin ve kararlı mücadelesinden asla vazgeçiremeyeceklerdir. Bu tür saldırılar devletimizin güvenlik güçlerimizin, hükümetimizin terörle etkin ve kararlı mücadelesinde asla bir zaafa yol açmayacaktır. Mücadele daha da etkinleştirilerek, daha da kararlı şekilde devam edecektir. Dünyada, PKK, FETÖ, DEAŞ, DHKP-C ve daha başka isimler altında yaklaşık 10 civarında terör örgütüyle eş zamanlı mücadele eden tek ülke Türkiye'dir."

Bozdağ, Türkiye'nin terörle mücadelesini devam ettireceğini dile getirdi.

Terörün asla kazanamayacağını ve eninde sonunda kaybedeceğini belirten Bozdağ, "Türkiye'ye dönük eylem yapan, milletimizin ve devletimizin huzur ve barışına, birliğine kasteden pek çok terör örgütü oldu. Bir kısmının adını bile kimse hatırlamıyor. Emin olun Türkiye'de bugün eylem yapan terör örgütlerinin de bir zaman sonra kimse adını hatırlamayacaktır ama Türkiye devleti ve milleti var ve bir olarak, hür ve bağımsız şekilde inşallah kıyamete kadar var olmaya devam edecektir" şeklinde konuştu.

İzmir'deki terör saldırısında yaralanan 9 kişiden 2'sinin taburcu edildiğini, diğerlerinin tedavisinin sürdüğünü kaydetti.

Olaya ilişkin soruşturmanın İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı ve kolluk güçleri tarafından yürütüldüğüne dikkati çeken Bozdağ, şöyle devam etti:

"Soruşturma bütün boyutlarıyla yürütülmektedir. Savcılığımızdan edindiğimiz bilgiye göre 18 gözaltı yapılmıştır. Saldırıyı yapan teröristlerin kimlik bilgileri tespit edilmiştir ancak bilgilerini şu an açıklamıyoruz. Hem soruşturmanın selameti bakımından hem de bu teröristlerle irtibatta bulunan, yardım yataklık eden diğer bağlantılarının tespiti bakımından şu anda kimliklerini açıklamıyoruz. İleride bunlar ortaya çıktıkça bunların kimlikleri de kamuoyuyla, basınımızla paylaşılacaktır. Terör eylemini gerçekleştiren terör örgütü konusunda herhangi bir tereddüt yok. Elde ettiğimiz bütün bilgiler eylemi gerçekleştirme talimatını veren bölücü terör örgütü PKK olduğunu göstermektedir. Teröristlerin de bölücü terör örgütü PKK'nın teröristleri olduğunu göstermektedir. Burada herhangi, deliller çerçevesinde tereddüt ve şüphe yoktur."

Bakan Bozdağ, eylemin adliyede ve İzmir'de olmasına birilerinin farklı mesajlar yüklemek isteyebileceğini belirterek bu saldırının Türkiye'nin 81 iline dönük olduğunu ifade etti.

Terör örgütlerinin amaçları, gerekçeleri, eylem türleri, eylem yerleri ne olursa olsun bu örgütlerin insanlığın, huzurun, barışın, kardeşliğin, birliğin ve insanlığın düşmanı olduğuna işaret eden Bozdağ, "Dünyanın hiçbir yerinde terör örgütleri insanlığa, huzura, barışa fayda sağlamamıştır, her daim zararların en büyüğünü vermiştir. O nedenle bu saldırının İzmir'de yapılmış olmasını sadece İzmirimize dönük bir saldırı olarak görmek fevkalade yanlış olur. Terörün dini, dili, rengi, milliyeti, vatanı olmaz. Terör terördür, terörist teröristtir. Eylemlerinin farklılığı, yerleri, bunların bu vasıflarını asla ortadan kaldırmaz" diye konuştu.









































